• 0 532 503 74 78
  • info@ishekimim.com

TEHLİKE DEVAM ETMEKTE: ASBEST; NEREDEYİZ?

TEHLİKE DEVAM ETMEKTE: ASBEST; NEREDEYİZ?

 

ÖZET

Asbest, son yıllarda anlaşılmış olan insan ve çevre sağlığına zararlı etkileri nedeniyle değişik bakış açıları içeren çalışmalara konu olmuştur.  Makalede kentsel dönüşüm uygulaması, bina restorasyonları, gemi sökümünde geri dönüşüme kazandırılan parçalarda ve eski otomobillerde asbest varlığının denetlenme şekli sorgulanmıştır. Köylerde kullanılan asbestin sonuçları ve doğal afetler için asbestin oluşturacağı riskler hatırlatılmaya çalışılırken yokmuş gibi davranmak yerine, ihtiyat tedbiriyle, önlem alıcı tavırla yaklaşılması gerektiği vurgulamaya çalışılmıştır.

Anahtar kelimeler: asbest, risk, önlem

GİRİŞ

Kullanılmış veya kullanılmakta olan sağlığa ve çevreye olumsuz etkide bulunan maddelerin üretimi, kullanımı satılması ve yarattığı risklerin kontrolü yasal yükümlülük içermektedir. Çevreyle ilgili yasa ihlali, tehlikeli bir maddenin üretimi, kullanımı, işlenmesi, depolanması, arıtımı veya bertaraf edilmesi, maruz kalınması, çevreye salınması veya salınma tehdidi durumu sorumluluk doğurmaktadır (1). Sağlık için tehlike içeren tehlikeli atıkların oluşumu, bertaraf edilmek için toplanması, taşınması, geri kazanımı olması gerektiği şekilde kontrol edilmemektedir (2). Çevreye gelişigüzel bırakılan inşaat ve yıkım artıklarında asbest içeren bileşenler bulunmaktadır (3).  

Asbest

Kullanımına dair yaklaşık 5000 yıl öncesine ait kayıtlar olan asbest; ısıya, sürtünmeye ve alkali ortama dayanıklılık, yüksek gerilime direnci, kolay şekil verilmesi gibi özellikleri nedeniyle uzun yıllar çeşitli alanlarda kullanılmıştır (4).Makalede özellikle son yıllarda artan bina yıkımları, gemi sökümü ve doğal olaylar nedeniyle maruz kalınan, kalınacak olan asbestin yaratmış olduğu ve yaratacağı riskler; bugünkü durum ve yapılması gerekenler irdelenmeye çalışılmıştır.

Ludwig Hatshchek 20.yy başlarında asbest liflerini çimento ile birleştirip mükemmel teknik özelliklere, geniş uygulama alanlarına sahip asbestosu elde etmişti (5). Yirminci yüz yılın ikinci yarısından sonra  kanserojen bir madde olduğu tespit edilince  asbest için öldürücü toz tanımlaması  yapılmıştır (6). DPT Madencilik Özel İhtisas Komisyon 1996, 2001, 2009-2013 raporlarına göre ülkemize, son 30 yılda, yaklaşık olarak 471,000 ton asbest ithalatı yapılmıştır. Üretim ise bu rakamın yaklaşık %10’u kadardır. Dolayısıyla 1983 yılından, asbest kullanımının tam yasaklandığı 2010 yılına değin 500,000 ton asbest Türkiye’de kullanılmış durumdadır. Söz konusu miktarın nerede ne kadar hangi amaçla kullanıldığını tespit etmek gibi bir şansımız yoktur. (27) Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada 125 milyon kişi çalışma ortamlarında asbeste maruz kalmakta, her yıl 100 000 kişi asbeste maruz kalmanın yol açtığı hastalıklar nedeni ile ölmektedir. (28) ‘’Türkiye Mezotelyoma Çalışma Grubu, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, ESOGÜ Akciğer ve Plevra Kanserleri Araştırma Merkezi’nin Eylül 2012 tarihli Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Plani’na göre Bugün için Türkiye’de, kırsal alanda yaşama nedeniyle asbest ile temaslı 1.000 000 civarında kişi olduğu    öngörülmekte olup 2012 – 2033 yılları boyunca gelişecek mezotelyomalı olgu sayısı 8.543 olarak tahmin edilmektedir.’’ (29)  Her türlü kentsel dönüşüm, bina tadilatı veya gemi söküm projesinde riske karşı güvenlik önlemleri almak, konunun toplumun tüm katmanları tarafından bilinmesini sağlamak çalışan ve toplum sağlığı açısından yapılması gerekendir. Avrupa’ da 1980 li yıllardan  itibaren yaptırımlar nedeniyle kullanımda düşüş olurken 1999 yılında benimsenen ve 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe giren direktif ile her türlü asbestin kullanımının ve pazarlanması yasaklanmıştır. 2003 yılında çıkarılan direktif ise Avrupa Birliği ülkelerinde işçilerin asbest liflerine maruz kalabileceği tüm eylemleri yasaklamıştır. Türkiye de ise kullanımına 2004 yılında sınırlama getirilip 2011 yılında tamamen yasaklanmıştır. (30)   Bu süreçteki etkilenme oranları hakkında bilgi yoktur.  Akboğa ve ark. tarafından yazılan makalenin belirttiğine göre asbestin ülkemizde risklerinin fark edilişi 2005 yılında olmuştur. Asbestin kanserojen bir madde olduğu ve çeşitli meslek hastalıklarına yol açtığı, ilk defa yaklaşık 6 yıl önce, asbest içeren gemilerin kendi ülkelerinde izin verilmeyen söküm işlerinin Türkiye’ye kaydırıldığının basın tarafından fark edilmesiyle ülkemizin gündemine gelmiştir. (30) Alıntı yapılan kaynak 2017 yılında yayınlanmış olduğuna göre  bu uyarı 2011 yılında yapılmıştır. Tedbirlerin 2005 ve 2011 tarihlerinden günümüze kadar hangi aşamalardan geçtiğini irdelemek gereklidir.

 

Ulusal Mevzuat

1974 tarihli Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nde bazı hükümler yer almaktadır. Atıklar ve iş güvenliği açısından bazı maddeleri içermektedir.

2004 yılında çıkarılmış bulunan Hafriyat Toprağı, İnşaat Ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği daha çok geri dönüşümle ilgilidir.

26/12/2013 /28539 sayılı R.G. de yayınlanan "Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik" te Yıkım ve Tamir-Bakım İşleri başlıklı 12. madde asbest şüphesinde yönetmeliğin uygulanması gerektiğini vurgulamıştır.

Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik (Resmî Gazete Sayı: 27533) Madde 30 "Özel durumların göz önüne alınmasını gerektiren atıklar" maddesi asbest ve depolanması hakkında hüküm içermektedir.

4857 Sayılı İş Kanununun Uygulanması Bakımından Sanayi, Ticaret, Tarım Ve Orman İşleri Listesi Ek 1;  Asbestle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik; R.G.2013 /28539; Atık Yönetimi Yönetmeliği R.G. 2015/29314 (Ek 4) ;

Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik; R.G.2010/27533; Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği; R.G. 11.10.2008 /2702 (eklerde); İşkolları Yönetmeliği; R. G. 19.12.2012/28502;  Kanserojen ve Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik; R. G. 2013 /28713; Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği; R.G. 2013/28786; Zararlı Madde Ve Karışımların Kısıtlanması Ve Yasaklanması Hakkında Yönetmelik; R.G.2008/27092 Mükerrer  ilgili diğer mevzuat örnekleridir.

 

Uluslararası Mevzuat

1998 yılında imzaya açılan ve 2004 yılında taraf olan ülkeler için yürürlüğe giren Rotterdam Sözleşmesi çerçevesinde, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından müştereken yürütülen Ön Bildirimli Kabul usulüne göre, hükümetler çevre ve insan sağlığını koruma nedeniyle bir kimyasalı yasaklamak veya büyük ölçüde kısıtlamak için aldıkları düzenleyici faaliyetler dahilinde diğer ülkelere kimyasalların ihracatından önce İhracat Ön Bildirimi yapmak zorundadırlar.  Ülkemiz 10 Eylül 1998 tarihinde PIC Sözleşmesi Diplomatik Konferansında sözleşmeyi imzalamıştır. Sözleşme 2011 yılında Çevre Komisyonundan geçmiştir. (31) Hong Kong Uluslararası Sözleşmesi, Gemilerin “Emniyetli ve Çevreye Duyarlı Geri Dönüşümü” sağlanması için uygulanacak 4 bölümden oluşan kurallar içermektedir. (15) Helsinki kriterleri;” Bu atıklardan meydana gelebilecek kötü etkilere karşı insan sağlığını ve çevreyi koruyacak şekilde tehlikeli atıkların ve diğer atıkların yönetimini sağlamak için bütün uygulanabilir önlemlerin alınmalıdır”. ‘’Asbestos, Basel Konvansiyonunun Ek VIII (A Liste) sinde bulunmaktadır ve dolayısıyla tehlikeli bir atıktır. Bu nedenle tekrar kullanılmamalı ve geri dönüştürülmemelidir. ‘’(16)

Bu gelişmeler sonrası aşamalı olarak kullanımı, üretimi ve satışı yasaklanmış olmasına rağmen asbestin insan ve çevre sağlığına verdiği zarar devam etmektedir (4). Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik içeriğine göre asbest çeşitlerinden olan beyaz / krizotil asbest dünya asbest tüketiminin %95’ini oluşturmaktadır (7) . Doğal özellikleri nedeniyle ideal bir yalıtım maddesi olan asbestin üç binden fazla kullanım alanı vardır: Çimento ürünleri,  kimya, ilaç, lastik-plastik, boya, kâğıt, uzay sanayisi,  basınca dayanıklı borular,  iç-dış cephe ve tavan kaplama,  fren pabuç ve kavrama balataları, (9)  çeşitli contalar, özel filtreler, tekstil kumaşları, tavan/taban döşemelerinde yapıştırıcılar, tuğla ve kiremit, plasterler, çatı malzemeleri, borular, akustik tavan yapımı, macun  yapımı, sahne perdeleri, yangın battaniyeleri,  iç yangın kapıları ve itfaiyeci elbiseleri (9). İnsan sağlığına önemli zararlar veren kanserojen bir madde olduğu tespit edilse de ülkemizde asbest hakkında farkındalık oluşması uzun yıllar sonra asbest içeren gemilerin söküm işlerinin Türkiye’ ye yönlendirilmesi ile olmuştur. (6,10) Son 10 yıllık dönemde asbest yasaklanmış ve söküm işleri için mevzuat düzenlemeleri yapılmış olmasına rağmen iş ve çevre sağlığı açısından risk oluşturmaya devam etmektedir (11). Çalışanlarda ve çevrede bulunan asbest liflerini soluyan bireylerde birkaç on yıl içinde kendini gösterebilecek ölümcül hastalıklar söz konusu olabilir (12). Bina sökümlerinde asbeste on yıldan az maruz kalan çalışanlar hakkında bilgi sahibi olunmadığı gibi; günümüzde yapılan veya yapılacak bina yıkım işlerinin ne kadar denetim altına alınabildiği, çalışanların konu hakkında yeterince duyarlı ve donanımlı olup olmadığı da cevaplanması gereken sorulardır. Asbestin risk oluşturmaya devam ettiği kabul edilerek üstünde durulan iki alan vardır:

  1. Gemi Söküm İşlemleri

Tüm dünyada önemli bir ekonomik alan olan gemi sökümü, eskimiş gemilerin parçalanması işlemi olup bu alanda 100.000 kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir (13). Gemi söküm tesislerinde çalışanlar ve civarda yaşayanların asbest vb. zararlı maddeler ile karşılaşma riskleri vardır (14). Basel Sözleşmesi’nin maddeleri içinde gemilerin uluslararası alanda toksik olarak kabul edilebileceği yönünde maddeler vardır. Sözleşmeyi imzalayan ülkelerin ithal edilecek ülke izin vermeden ülkesinden ayrılamayacağı belirtilmiştir. İzmir Mahkemesi, 2004 yılında güvertesinde önemli seviyede asbest ya da başka türlü tehlikeli maddeler bulunduran gemilerin hurda amacıyla ithalatının yasak olduğunu açıklamıştır. Türkiye büyük bir gemi söküm sanayine sahip olarak geçmişte tehlikeli maddelerin ortadan kaldırılması, muameleye tabi tutulması ve imhası konularına gerekli özeni göstermediği için yerel sivil toplum kuruluşları ve uluslararası gözlemciler tarafından eleştirilere tabi tutulmuştur (15). Gemi söküm tesislerinde güvenlik ve çevre sağlığı gibi ölçütlere önem verilmesi son 20 yılda sivil toplumda gelişen gemi geri dönüşüm işlemlerine karşı tepkilerle başlamıştır. Politikacılar ve idareciler bu baskıya yanıt olarak Basel Sözleşmesini geliştirmek zorunda kalmıştır. 1989 yılında kabul edilip 1992 yılında yürürlüğe giren sözleşme tehlikeli atıkların sınır dışına taşınmasının kontrolü ve bertaraf edilmesi ile ilgili kurallar içerir. İlk dönemlerde uygulamalarının gemi söküm sisteminde yarattığı uygulama sorunları nedeniyle Hong Kong sözleşmesine gereksinim duyulmuştur (16). Gemilerde, motor dairesinde, buhar dairesinde, çeşitli boruların vanalarında, yüksek güçlü türbin izolasyonlarında, kazan ve muhafazasında, ısıtıcılar ve tanklarda, iç güverte ve zeminlerde, klima hava tünellerinde, kablo geçişlerinde, gövde ve güverte perdelerinde, yaşam mahallerinde, tahliye pompalarında ve çeşitli borularda bulunan (17) asbestin sıklıkla görünür vaziyette olduğu kabul edilse de asbest içermeyen - içermediği düşünülen-  alanlar da bulunabilir(14).  Gözle görülmeyen bu asbestin  tespitinin  nasıl yapıldığına dair  net bir bilgiye rastlanmamıştır. Bir gemi sökümünden ortalama 5- 6 ton asbest çıkmaktadır (18). Gemi söküm işlerinde çevre, sağlık ve güvenlik risklerini önlemek amacıyla gerekli tedbirleri almak ve atık yönetim planlarını hazırlamaktan üstlenici sorumludur. Denize dökülebilecek maddelerin dalgalarla taşınmasını önlem için de engelleyici tedbirler almak zorundadır (13). İnsan sağlığını etkileyen çevresel etki değerlendirmesi tüm kuruluşlar için gereklidir ancak BUNA rağmen Türkiye mevzuatında net olarak yer almadığı için çevrenin sağlık üstüne etkileri göz ardı edilmektedir. ÇED  raporu alma zorunluluğu kalkmış olduğundan çevre üstüne olabilecek olumsuz etkileri ile ilgili herhangi bir yaptırım uygulanamamaktadır. Ancak Türkiye 12 Haziran 1981 gün ve 17368 sayılı R.G. ile yürürlüğe konan "Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi" (Barselona Sözleşmesi) yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır (19).

  1. Kentsel Dönüşüm Projeleri; Yıkılan Onarılan Binalar

Kentsel dönüşüm nedeniyle değişime uğrayan bir bölgenin var olan ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel sorunlarına kalıcı çözüm geliştirmek amacıyla eylem planları hazırlanmalıdır. Ancak Türkiye’ de kentsel dönüşüm kentin ve sağlığı etkileyen olumsuz koşulların bütünü göz önüne alınmadan sadece binaların tek tek fiziksel yenilenmeleri olarak algılanmaktadır. (20) Ülkemizde başlamış bulunan kentsel dönüşüm sürecinin 2033 yılına kadar süreceği; yedi milyon binanın elden geçeceği öngörülmektedir. Sürecin tüm boyutlarının özellikle insan ve iş sağlığı güvenliği açısından ele alınması şarttır. Yıkımlar ve yıkımlar sonrası ortaya çıkan yıkıntıların kaldırılması ve depolanması konusunda net tanımlama yoktur. Kullanılmakta olan birçok binada da var olan asbest toplum için risk arz etmektedir. (21) İnsan odaklı olmayan bakış açısı insanın kendisi kadar doğadaki tüm canlıları ve çevreyi de koruması gerektiğini savunmaktadır. (22) Kültürel varlık yapıları, bilgi merkezlerinde yapılacak bakım ve onarım işlemlerinde ortaya çıkan atıkların yönetiminde çalışanlar için de asbest riski artmaktadır (23). Kentsel dönüşüm proje adımlarında İş sağlığı ve güvenliği (İSG)  veya asbest riskleri hakkında uyarı, açıklama olmayıp (24) sadece ülkemizde değil tüm dünyada asbestin geçmişte hangi yapılarda, hangi bölümlerde ve ne kadar kullanıldığına dair veri mevcut değildir. Riskin büyüklüğü ve tedbirin önemi burada önümüze çıkmaktadır. Bugüne kadar alınmayan tedbirler altında çalışmış olan bireylerin net bir kaydı da yoktur. Genel olarak inşaat projelerinde geçici ve çok sayıda işçi çalışır. İşçi sirkülasyonunun fazla olması işçi eğitimini önlemektedir (25). OSHA standartlarına göre asbeste maruz kalınan işlerin risk gruplaması şu şekildedir: Grup 1.Asbest içeren çalımalar içinde tehlike potansiyeli en yüksek olan sınıftır. Bu sınıf, asbest içeren ısı yalıtım sistemleri ve püskürtme veya elle düzleştirilmiş kaplama malzemelerinin söküm işlemlerini kapsar. Asbest içeren esnek döşeme ve çatı malzemelerinin sökülmesi işleminden oluşmaktadır. Bu gruba örnek olarak asbest içeren zemin ve tavan karoların dış cephe kaplamaların, çatı malzemelerini ve geçiş panellerini verebiliriz. Grup 3. Asbest ihtiva eden veya ettiği düşünülen malzemelerin bakım ve onarımı (4).

Asbest kullanımının yasaklanmış olması yeterli değildir. OSHA kriterlerine göre 1981 yılı öncesi yapılmış tüm binalarda asbestli malzeme kullanıldığı kabul edilmektedir. (4) Gelişmiş ülkelerde bile büyük miktarlarda asbest okul, ev, ticari binalarda mevcuttur. Bu asbestler yıkımlar sırasında sadece çalışanlara değil çevredeki halka da zarar verecektir (26). Ülkenin herhangi bir yerinde bu binalarda yaşayan insanların ne zaman  tadilat yaptıracağı bilinemez

Ülkemizde asbest açısından mevzuat düzenlemeler çoğunlukla söküm işlemlerini kapsamaktadır. Doğal afetler ya da kayıt dışı çalışmalar için kontrol mekanizması ve geçmişte maruz kalmış olan çalışanlar için kayıt yoktur. Mevcut düzenlemeler tüm sektörleri kapsayan genel bilgiler içermektedir. Bu düzenlemeler ışığında tek akla gelen risk alanı bina yıkım çalışmalarıdır. Ancak inşaat sektörü için bile özel bir düzenleme yoktur. Sektörlerin farklı riskler içerdikleri düşünülerek farklı incelemeler yapılmalıdır. (30)  Her sektör için farklı kılavuz ve yönetmelikler olmalıdır. Yönez, yüksek lisans  tezinde yıkım sırasında istenen belgeler arasında asbest ile ilgili belge olmadığını vurgulayarak; mevcut dönüşüm sürecine asbesti ekleyerek bir akış diyagramı oluşturmuştur. (32) Asbest ve bina yıkım çalışmaları söz konusu olduğunda bu tür öneriler ve farklı tedbirlere acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Kentsel dönüşüm süreci devam ederken işçi sağlığı ve güvenliği, çevre güvenliği de ayrı birer başlık olarak tartışılmalıdır (30). Genel olarak mevzuatta bir dağınıklık, asbest riskinin topluma anlatılmasında, önlemlerin alınmasında denetimlerde sorun mevcuttur. Konu ile ilgili Ankara’ da yapılan yıkım sonrası; şu soruların cevapları istemektedir: Binada asbest varlığı incelendi mi; önlemlerle ilgili hazırlık yapıldı mı, önlemlere dair denetim yapıldı mı, asbestli olduğu bilinen binanın yıkımına neden başlandı, apar topar yıkımın gerekçesi neydi, kimler ne kadar etkilendi çevreye ne kadar yayıldı, yıkım esnasında asbest lifleri ne oranda çevreye yayıldı, hafriyatlar neden üstü açık kamyonlar ile taşındı? (33)

Akboğa ve arkadaşlarının asbest maruz kalımının engellenmesi için konunun detaylı ele alınması gerektiğini ifade ederek oluşturdukları kılavuzda öngördükleri asbestin bulunmadığından emin olunmadığında var kabul edilmesi iki önemli kuralı hatırlatmalıdır: Çevre sağlığı açısından ihtiyat tedbiri  İş Sağlığı ve Güvenliği açısından koruyucu yaklaşım. Yıkımlar, yıkım sonrası yıkıntıların bertaraf edilmesi ve depolanması halen tanımlanmamış alanlardır.  

Asbeste maruz kalma riski açısından konu deprem vb. doğal felaketler de önemlidir. WHO ve UNEP raporu 2008 yılında Çin’ de gerçekleşen bir deprem sonrası, binaların duvarlarında, çatılarında, banyolarında ve pencere kenarlarında asbest içerikli malzemeye dikkat çekmektedir. Deprem nedeniyle küçük parçalara ayrılmış bulunan asbest liflerinin halk sağlığı için zararlıdır. Deprem sonrası asbest artıklarının risk kontrolü ve temizliği için rehber kullanılmalıdır. (35) Asbestli malzeme tespiti için gerekli maddeleri şu şekilde sıralanmıştır: Malzemenin yeri, miktarı ve durumu, erişim kolaylığı, insanlar ile etkileşim düzeyi, malzemeye yakın kişi sayısı, malzemeye yakın tadilat bakım çalışması varlığı (36) Türkiye’ de Tehlikeli Atıkların Yönetiminde Karşılaşılan Sorunlar ise:  Kurumsal yetki belirsizliği, Strateji geliştirilmesi konusunda yetersizlikler, Uzman ve yardımcı personel yetersizliği, Denetim eksikliği ,Bilgi ve veri eksikliği, Bütünleşik bir yönetim ihtiyacı, Kurumlar arası eş güdüm eksikliği, Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliğindeki mevcut yetersizlikler, Teknik kapasitenin yetersizliği (37) İSG ve çevre açısından sorulması gereken sorunlar: Kentsel dönüşümün başladığı tarihten itibaren yıkılan binaların İSG konusundaki analizleri, denetimleri yapılmamış olması. Raporlara ulaşmanın zorluğu  İnşaat işçilerinin çoğunlukla kayıt dışı çalışması ; sirkülasyonun  çok fazla  olup sağlık gözetimlerinde sıkıntılar yaşanması (25). Özellikle son dönem sektörde çalışmaya başlayan göçmen işçilerin kayıt dışı çalışması.Yönetmelik içeriğinde bulunmayan ama risk taşıyan   restorasyonlar ve tadilatlar için  denetleme mekanizması oluşturulması ihtiyacı. Doğal afetlerin oluşması riskine karşı eylem ve acil durum planları yapılması. Gemi onarımı ve geri dönüşümü yapan tesislerin yönetmeliğe ve İSG kurallarına uyumluluğunun denetlenmesi. Basel sözleşmesi kurallarının uygulanmasının sağlanması. Geçmişte gemi söküm işlerinde çalışmış olan işçilerin günümüzde tespit edilmesi ve sağlık kontrollerinin yapılması zorunluluğu. Yasak öncesi otomobil balatalarında kullanılan asbeste oto tamirleri sırasında maruz kalan çalışanların korunması. Hurda olarak satın alınan otomobillerin parçalanması sırasında asbest maruz kalımının önlenmesi. Asbest nihai bertaraf tesislerinin çalışmalarının yasa ve İSG koşullarına göre yürütülmesi, denetimlerinin sağlanması.

SONUÇ OLARAK

Asbestin inşaat sektörü ve farklı sektörler için ekonomik ve teknik anlamda avantajları keşfedildiğinde 20. yy başlarında tüm dünyada yaygın olarak kullanılmıştır. Bu kullanım yüzyılın ikinci yarısından itibaren sağlığa etkileri nedeniyle kademeli olarak yasaklanmıştır. Ülkemizde üretilen ve ithal edilen asbestin nerelerde kullanıldığı hakkında bilgi mevcut değildir. Asbest konusunda mevzuat oluşturulması ve yasaklanması ülkemizde geç meydana gelmiştir.  Bu yasaklama gerçekleşene kadar kullanılmış olan asbest miktarı ve nerelerde kimlerin maruz kalmış olduğuna dair elimizde kayıt mevcut değildir. Bu nedenle sağlığa olan etkilerinden kaç kişinin ne kadar etkilendiğine dair bilgi yoktur. Bundan sonraki adımın asbest kullanımının serbest olduğu dönemlere ait her türlü malzemenin tespit edilip bertaraf edilmesidir. (9)

  Makalede belirtilmeye çalışıldığı gibi; tüm dünyada ve ülkemizde asbest ile ilgili maruz kalım riskleri sürdüğünden: Tüm toplumun bilgilendirilmesi, yıkım izni veren kuruluşların asbest riski konusunda uyarılması, günümüzde hala çeşitli nedenlerle asbeste maruz kalma riski bulunan sektörler için eylem ve eğitim planları oluşturulması, denetim için özel bir mekanizma oluşturulması, tüm sağlık kuruluşlarında asbest maruz kalma sonucu oluşabilecek hastalıklardan tanı almış olan kişilerin mesleki özgeçmişlerine ulaşılmaya çalışılması, doğal asbest yataklarının kontrol altına alınması, Doğal afet sonrası için rehberler oluşturulması, Farklı sektörler için farklı önlemler alınması gereklidir. Sağlığın korunması ve gelişmesi için sadece sağlık sisteminde yapılacak düzenlemelerin yetmeyeceğine asbest tehlikesi oldukça önemli bir örnektir. Tehlikeli atıklar çevrede giderek daha yüksek oranda risk yarattıklarından korunmaya dair politikalar bir bütün oluşturacak şekilde planlanmalıdır (2). İş Sağlığı ve Güvenliği sadece çalışanlar için değil tüm toplum sağlığı için vazgeçilemezdir. Makalede anlatılan asbest ile ilgili sorunların ve risklerin yeni yapılanmalara yol açması; konu ile ilgili her alanda tedbirler alınması ve ilgili makalelerin, araştırmaların artması gereklidir.

 

 

KAYNAKLAR

1.Genç N. Çevresel Risk Ve Sigorta Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 28 (3):225-232

2.Yapıcı A. Tehlikeli Atık Geri Kazanım/Bertaraf Tesislerinde İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Mevcut Durumunun Değerlendirilmesi Yüksek Lisans Tezi T.C.  Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı 2012

3.Başar B. Türkiye’de Yapısal Katı Atıkların Yeniden Değerlendirilmesine Yönelik Bir Çalıșma Yüksek Lisans Tezi Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü  Mühendislik Ve Fen Bilimleri Enstitüsü  Mimarlık Anabilim Dalı 2007

4.Yıldız A.N., Sandal S. Meslek Hastalıkları, İşle İlgili Hastalıklar, Hacettepe Üniversitesi Yayınları 2018

5.Havârneanu D., Alexandrescu I., Popa D. The Risk Assesment In Occupational Exposure  To Asbestos Dusts Through Sputum Cytologic Examination   Journal Of Preventive Medicine 2008; 16 (3-4): 46-53

6.         https://www.epa.gov/asbestos/learn-about-asbestos#find son erişim 09.11.2018

7.Şenyiğit A., Dalgıç A., Kavak O. Asbestin Sağlığa Etkileri Dicle Tıp Dergisi 2004 Cilt:31, Sayı:4, (48-52)

8.Andersen A.B. Sectoral Actıvıtıes Programme;  An Issues Paper Worker Safety In The Ship-Breaking Industries  International Labour Office Geneva February 2001 WP 167

9.Kurt M.A., Yıldırım Ü.Türkiye’de Asbest Yasağı Ve Bazı İthal Ürünlerde Asbest Minerallerinin Araştırılması Niğde Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, (2016), 90-96

10.T.C. ÇSGB İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Md. Asbestle Çalışmalarda İş Sağlığı Ve Güvenliği Uygulama Rehberi Ankara, 2017

11.T.C. ÇSGB İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Asbestle Çalışmalarda İş Sağlığı Ve Güvenliği Uygulama Rehberi Ankara, 2017

12.Yeşilyurt D. Binalarda Yapılacak Asbest Söküm Çalışmalarının İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönünden Değerlendirilmesi  ÇSGB İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlık Tezi 2016

13.Güler Ç., Çevre Sağlığı 1. Cilt 2012 Yazıt Yayıncılık Ankara

14.Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Taşınması Ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolü İle İlgili Basel Sözleşmesi (Sekreterlik) Gemilerin Tam ve Kısmi Sökümü ile ilgili Çevre Uyumlu Yönetim için Teknik Kılavuz. Basel Sözleşmesi Serisi/ SBC no: 2003/2Teknik kılavuz

15.OECD Çevresel Performans İncelemeleri Türkiye 2008

16.Köse İ., T.C. Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı Hong Kong Sözleşmesi Ve Gemi Sanayisine Getirecekleri Denizcilik Uzmanlık Tezi Çanakkale Liman Başkanlığı Mart 2014

17.Kültür M. Tersanelerde Gemi Onarımı / Tadilatı Ve Hurdaya Ayırma İşlemleri Sırasında Ortaya Çıkan Atık Ürünlerinin Geri Dönüşüm Ve Yeniden Kullanım Alternatiflerinin Değerlendirilmesi Y.l.Tezi T.C. YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Gemi İnşaatı Ve Gemi Makineleri Mühendisliği Anabilim Dalı İstanbul, 2011

18. https://www.ilo.org/global/about-the-ilo/newsroom/features/WCMS_076903/lang--en/index.htm    

19.Güler Ç., Çobanoğlu Z. Çevresel Etki Değerlendirmesi Sağlık Bakanlığı Çevre Sağlığı Temel Kaynak Dizisi 36 Ankara-1994

20.Polat S., Dostoğlu N. Kentsel Dönüşümde Kısa Vadeli Çözümler: Bursa-Santral Garaj Bölgesi Örneği   e-Journal of New World Sciences Academy 2013

21.Gürcanlı G. Kentsel Dönüşüm Süreci, Yıkımlar ve Asbest Riski Üzerine Manşet 02.12.2013

22.Karakaya Ç., Çobanoğlu E., İnsanı Merkeze Alan (Antroposentrik) Ve Almayan (Nonantroposentrik) Yaklaşımlara Göre Eğitim Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Çevreye Yönelik Bakış Açıları Türk Fen Eğitimi Dergisi Yıl 9, Sayı 3, 2012

23. Kuzucuoğlu A.H., Karatepe Y., Tümer E. Koruma Altındaki Binalarda Sağlık-Güvenlik Parametreleri Açısından Tehlike Etmenleri, Uluslararası Hakemli Beşeri ve Akademik Bilimler Dergisi Ekim / Kasım / Aralık  Cilt: 4 Sayı: 14 Yıl:2015

24.http://cantekinler.com/faaliyet-alanlari/cgd-kentsel-donusum/kentsel-donusum-asamalari/

25.Ercan A., Türkiye’ de Yapı Sektöründe İşçi Sağlığı ve Güvenliğinin Değerlendirilmesi Politeknik Dergisi Cilt:13 Sayı: 1 s. 49-53, 2010

26.Brophy J., Keith M., Schieman J., Canada’s Asbestos Legacy at Home and Abroad   Int J Occup Environ Health Vol 13/No 2, Apr/May 2007

27.DPT Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013 Madencilik Özel İhtisas Komisyonu Raporu Yayın No: 2739

28.http://www.tgcd.org.tr/index.php/3-soruda-mezotelyoma-akciger-zari-kanseri/

29.Şenyiğit A.,, Abakay A., Ceylancı A., Türkiye’de Çevresel Asbest Maruziyeti Sorunu Türkiye  Sağlık Raporu 2014  HASUDER s: 354

30.Akboğa Ö., Gürcanlı G.E., Baradan S., Kentsel dönüşüm sürecinde asbest maruziyeti ve korunma yöntemleri Pamukkale Üniv Müh Bilim Derg, 23(6), 694-706, 2017

31.http://onceliklikimyasallar.csb.gov.tr/rotterdam-sozlesmesi-i-5177   ?

32.Yönez E., 6306 Sayılı Kanuna Göre Riskli Bir Binanın Dönüşüm Süreci Ve Karşılaşılan Sorunlar: Bir İlçe Belediyesi Örneği Yüksek Lisans Tezi İTÜ  Fen Bilimleri Enstitüsü  İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı Yapı İşletmesi Lisansüstü Programı  2017

33.Yavuz CI. BAŞLIK????? Erişim: https://yesilgazete.org/blog/2017/03/23/ankaradaki-asbest-vakasi-cevap-bekleyen-10-soru-cavit-isik-yavuz  (erişim tarihi:??????)

34.Atabey E., Hatay İli Yayladağı İlçesi Olgunlar Köyü Asbest Maruziyeti Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı  JMO yayını: 95. S

35.Technical information note by the country offices of WHO and UNEP in Bejing  9 June 2008 Asbestos - hazards and safe practices for clean up after earthquake

http://www.who.int/hac/crises/chn/asbestos/en/

36.Sevinç A.S., Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik ÇSGB İSGÜM Sunumu

37.Tenikler G., Türkiye’de Tehlikeli Atık Yönetimi ve Avrupa Birliği Ülkeleri ile Karşılaştırmalı Bir Analizi Doktora Tezi Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Doktora Programı 2007